
Tamam, dürüst olayım. İlk kez “Buffalo King Megaways” duyduğumda dedim ki; ulan bu da neyin yabani batı hikayesi? Sonra girdim Slotter’a, bi’ deneyeyim dedim. O an anlamadım ama benden geçti dostum. Bırak kazancı, oyunun havası başka bir dünya.
Çakır gözlü bufalolar ve deli kovalamaca
Her spin bi’ kovalamaca gibi. Bufalolar yaban, sen ekran başında tedirgin… Her dönüşte ayrı bir sürpriz. Özellikle o Megaways sistemi yok mu, ekranı genişletiyor, bonusları uçuruyor. O kadar kombinasyon çıkıyor ki, kafan döner. İyi ki döner, çünkü para da dönüyor.
Slotter sayesinde bu oyunu takır takır oynuyorsun. Ne donma, ne kasma. Bufalo akıyor, sen peşinden. Arada çıkan kurtlar, pumalar falan zaten tam western. Vahşi doğada yürürken para topluyorsun resmen.
O wild var ya, işte o delirtir adamı
Bazı oyunlarda wild sırf var diye var ya… Burda öyle değil. Buffalo King Megaways’in wild’ı öyle tatlı yerlerde çıkıyor ki… Hele bir de çarpanlı denk gelirse, ekranı yumruklamak istersin sevincinden. Free spin’e denk gelirse, geçmiş olsun… Gecen sabah olur, hâlâ spin çeviriyorsun.
Slotter’ın arayüzü o kadar rahat ki, bi’ noktadan sonra oyunla sen bir oluyorsun. Kendini o kanyonların ortasında hissediyorsun. Müziği bile gaza getiriyor. Resmen kazanca marş yapmışlar.
Slotter’da kazanç peşinde vahşi macera
Şimdi söyle bana… Nerede bulursun bu heyecanı? Slotter, bu oyunu listeye koymakla büyük iş yapmış. Oyuna giriyorsun, iki tur dönüyorsun, sonra akşam olmuş. Bu kadar mı içine çeker insanı? Cevap net: Evet. Çünkü burada her spin yeni bir hikaye.
Kazançlar ne olur bilmem ama yaşattığı his, ayrı mesele. Arada düşen büyük kazanç animasyonlarını izlerken içinden “İşte bu!” diye bağırıyorsun. Bufalolar sadece koşmuyor, seni de peşine takıyor.